Hayy'dan Hû'ya

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Bu Topraklarda ve O Topraklarda

Kavimler göçü var,
İnsanlık mağlubiyetini terk mi ediyor dersin?
Zalım dünya derler,
Öyle de olmazsa yalandır adı.
Bu devir ne de ironik sancılar toplar,
Ardı arkası gelmez bir hızla şiddetlenir.

Çocuklar var,
Oracıklarda, şuracıklarda,
Pişman mı dersin banklarda oturanlar?
Pazar sabahları dinlenmeden yola inen,
Ders alacağından birer birer toplar duygularını.

Bir yol var galiba,
Heyelan alacak birazdan,
Tertemiz asırlara kalabilecek mi dersin?
Şiirsiz örtecekler üstünü,
İzin verme!
Gök sarsın etrafını maviliğiyle.

Anadolu var,
Şükretmek gerek bu toprağa,
Çal deryalar senin olsun.
Seslen! duyar ötelerden, ta Senegal'den!
Çiğnetme buraları,
Toprak kokusu güzeldir çiğnenmeden.
Ey gözünü sevdiğim
Göz ver bana ve buralara,
Memleket her zaman bizim merak etme,
Ellerin büyülenir, el ver bana!
Ellerim örtünsün gayrı, el ver bana!
Dünya ne zalım derler;
Öyle de, insanlar da uslanmaz
ve onlar da zalimlerden.

Tükenmez yükselişler var!
Göğün üstünde,
Arzın altında,
Döne döne artan çığlıklar var.
Çoluk çocuk, eş dost, ah yar!
ve baba
ve anne...