Hayy'dan Hû'ya

22 Aralık 2011 Perşembe

Yükselirken

      Yükselirken düşmek ihtimal dahilindedir. Bir güvercini elinde bulundurma telaşına aldanırsın. Zaman kime kucak açmış demek, güvercinleri beslemektir aslında. Ütopik bir kavram gibi aldanınca işine, tezini bitirmek isteyip; sevdiğine gitmek, sevdiğine koşmak güzeldir elbet! Güvercinler daha güzel uçar o vakit. İnsanoğlu ne gariptir, bir avcıya teslim etmemeli oysa güvercini!

      Vaktimi bazen iyi kullanamıyorum. Aşık ve aşkın tanımı sol yanımı ilginç reflekslere, kendimi de komplekslere sokuyor. Dünya bir şiir yazmadan ibaret değil oysa. Ben sabrımı yine bu sokaklarda bırakmak istemiyorum. Yanıma alıp götürmek istiyorum aslında. Ne hüznüme değsin, ne hasretimi kabartsın, sadece yanımda kalsın. İçimde tutayım!

      Tespihim de yanımda şimdi! Çarpıp da yüzüme tüm geçmişi; ülkemi bana kucak dolusu sevgiyle gösteriyor. Yar gittiğinden beri sormadım halini memleketimin! Ellerim bulanır şimdi, serçe parmağım uçar, gelmez, gelmez ve gelmez! Yükselir, yükselir, yükselir ve düşer. Zirvedeyken düşer üstelik! "Zor" olan burda gerçekleşir, olmaz dediğin ne varsa dökülüp geliverir.

11 Mayıs 2011 Çarşamba

Bu Topraklarda ve O Topraklarda

Kavimler göçü var,
İnsanlık mağlubiyetini terk mi ediyor dersin?
Zalım dünya derler,
Öyle de olmazsa yalandır adı.
Bu devir ne de ironik sancılar toplar,
Ardı arkası gelmez bir hızla şiddetlenir.

Çocuklar var,
Oracıklarda, şuracıklarda,
Pişman mı dersin banklarda oturanlar?
Pazar sabahları dinlenmeden yola inen,
Ders alacağından birer birer toplar duygularını.

Bir yol var galiba,
Heyelan alacak birazdan,
Tertemiz asırlara kalabilecek mi dersin?
Şiirsiz örtecekler üstünü,
İzin verme!
Gök sarsın etrafını maviliğiyle.

Anadolu var,
Şükretmek gerek bu toprağa,
Çal deryalar senin olsun.
Seslen! duyar ötelerden, ta Senegal'den!
Çiğnetme buraları,
Toprak kokusu güzeldir çiğnenmeden.
Ey gözünü sevdiğim
Göz ver bana ve buralara,
Memleket her zaman bizim merak etme,
Ellerin büyülenir, el ver bana!
Ellerim örtünsün gayrı, el ver bana!
Dünya ne zalım derler;
Öyle de, insanlar da uslanmaz
ve onlar da zalimlerden.

Tükenmez yükselişler var!
Göğün üstünde,
Arzın altında,
Döne döne artan çığlıklar var.
Çoluk çocuk, eş dost, ah yar!
ve baba
ve anne...